25 Kasım 2021 Perşembe

banktayım,

gün doğsun diye bekliyorum. gün doğumları ilgimi çekmez aslında, batımlarına ise aşığım.

dolapta bulup yediğim, ekşimiş haşlanmış mısırın zarı var dişimin arasında, tek düşünebildiğim o. neredeyse orada olduğuna sevineceğim, aklımı meşgul ettiği için. saçlarım yağlı, t-shirtüm delik, sivilcelerim azdı, şeytan tırnağımı yoldum, sızlıyor o da. kusursuz bir pejmürdelik. yorgun muyum? o da garip bir duygu, yüzü olmuyor insanın dolu dolu yorgunum demeye ama yorgunum ya, bal gibi (dur hadi iyice saçmalayalım) buz gibi yorgunum.

doğru şarkıyı bulup dinleyeceğim derken oniki dakika oyalandım, arada doğdu gün. böyleyim ben, hakkıyla yapacağım derken, şeyleri hep kaçırdım. her-şeyleri..

ne ki bu “ilk ışık” muhabbeti?! garip puslu bi gökyüzü.. bank da ıslaktı, kıçım sırılsıklam. yürüyüşe çıkacak ilk yaşlıyı bekliyorum, düşerler şimdi.