31 Mart 2008 Pazartesi

gümüş

söyleyecek o kadar çok şeyim var ki!
bu yüzden, susmam en iyisi sanırım...

ve dinle sen beni...

ama şimdi yorgunum,
bir yastık ver,
önce uyumam gerek...

25 Mart 2008 Salı

...

sabah oldu,
çıkıp sahilde yürüdüm biraz...
çok sonra acıktım...
hepimiz acıktık...
birileri bişeyler dedi bu sırada, kimileri sustu...
biz durdu sandık ama devam etti yaşam,
biyerlerde bi doğum oldu ve başka biyerde birileri daha öldü muhakkak...
bunu bilmek yetmedi ama kurcalamadım fazla...
yorgundum,
döner dönmez uyumuşum...
...
korktuğum kadar varmış;
uyandım ve yetmedi kelimeler(im),
ama,
huzurun avutuyor şu an için...

18 Mart 2008 Salı

korkuyorum anne


.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
. .
yanağım avucumu doldursun,
sesi kulaklarımı...
bi esinti olsun bir de,
minicik havalansın saçlarım...

böyle yarılamış olalım mayısı...

13 Mart 2008 Perşembe

200º

düşü fazla kaçmıştı hamurun, gevrek oldu o yüzden biraz poğaçalarım. ağızda dağılıyordu, tadı güzel ama yemesi zahmetliydi. ona götürürken de yolda kırılıverdiler zaten. yesen yenilmez, atsan atılmaz... yazık oldu emeklerime...
şimdi, daha çok us serpiyorum hazırladığım her harca. fevkalade değil tadı ama uzun ömürlü, dayanıklı oluyor, öyle hemen kırılmıyor...

6 Mart 2008 Perşembe

ya susarsam?!

iki boy yukarıdan seni izliyorum,
dudaklarımda o çapkın tebessüm...
adımlarının tekinsizliği güldürüyor beni,
kendine güvenen, kibirli halinden eser yok...
derken müzik susuyor, herkes birer sandalye kapıp oturuyor...
sen ayakta kalıyorsun...
buna sevinecek değilim.
ama aşağı inmeye hiç niyetim yok...

3 Mart 2008 Pazartesi

karahindiba

söylemesi çok güzel...

bi de, bizim orada altmışikiden tavşan yaparlar...

1 Mart 2008 Cumartesi

gece

dans ettik seninle...
çok da güzeldi...
unutmuş olamazsın...

yalan söyle,
lütfen...