5 Mayıs 2010 Çarşamba

herkese oluyordur..


herkes ne çok biliyor..

bana söylenenden biliyorum, -bu ön bilgiden anlaşılacağı gibi, aslında çok da katılmıyorum- ben kendimi hiç anlatmıyor-muş-um..

ee?

diyelim ki öyle, bu neden insanlara benim hareketlerimden, söylediklerimden, yazdıklarımdan, saçımı kestirmemden, yediğim yemek-içtiğim içkiden, kendilerince psikanalizler yapma hakkı doğuruyor?!

diyelim ki yaptılar, vardıkları sonuçtan nasıl bu kadar emin oluyorlar? insan dediğin, kendini dahi şaşırtıp, her gün yeni bir şey öğrenmiyor mu?!

diyelim ki kesin sonuç, baktılar gözümün içine ve verdiler hükmü, beni ikna etmeye neden çalışıyorlar?! beni benden iyi bilmelerindeki fevkalade gaflette neden bu kadar ısrarcılar?!

diyelim ki beni benden iyi biliyorlar -ki asla-, ben kendimi kandırıyorum onlar beni bir kitap gibi(!) okudular vs., aklımdakine inanmayı tercih etmiş olamaz mıyım?

kim doğru ki hayatta, bu ne özgüven beni kendi doğruna iknaya çalışıyorsun?! hayat bu kadar kolay ve erken çözülen bir şey mi gerçekten? peki neden ben çözüme her yaklaştığımda birileri ve/veya bir şeyler eksiliyor da tüm bildiklerim alt-üst oluyor?! benim bildiklerim, yaşadıklarım, ben bu kadar mı omurgasızız?!

diyelim ki öyle, bundan kime ne?!

bu kimseyi tok olduğumuza inandıramayışımıza benzer.
iyi niyet mi? belki..
ama ben tokum!

ve anlatacaklarımı dinlemeye dayanabilirler mi, emin değilim..

Hiç yorum yok: