sonra aradan zaman geçti, iyi oldum, bazen daha da kötü.. saçmasapan bi dolu şey yazdım, ki kayda değer bir bölümü hayal ürünüdür.. bu sırada okuyanlar belki üçü-beşi geçip en fazla on olmuştur.
tabii bazen saçma sapan geri dönüşleri oluyor bu sayfaların, birileri satırlarda ismini arıyor, bazıları her kelimede beni.. ben okuduklarımda hiçbir zaman yazanı, gerçekte yaşadıklarını aramadığımdan, onu tanımak gibi bir derdim olmadığından belki, buna hala şaşırıyorum.. kaldı ki buraya yazdıklarımın alt metin aranacak, irdelenecek kadar kıymetli olduklarından kuvvetle şüpheliyim.. gayem -bencilliğimi aşabildiğim zamanlarda tabii- okuyan her kim ise, ona kendine dair bir şeyler hatırlatmak galiba, bunun olduğunu zaman zaman okuyor ya da duyuyorum.
bu harika..
naif bir şeydi bu..
kim daha çok acı çekiyor, kim sabahın dördünde uyanık ve daha yalnız yarışından başka, 'okudum-ettim-biliyorum'suz, devrik, beceriksiz ve öz güvensiz, ismi gibi kendi kendime bir şey..
zaman zaman tersimden kalktıkça, bir şeyler tersime çarptıkça, kurunun yanında yandıkça, kurumlanıp küsüyorum.. hırsımı bu adresten almaya çalışıyorum..
işte bu da, o anlarda omuz silkebilmek için -yine- kendime not olsun..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder