21 Mart 2007 Çarşamba

saatlerimizi "mış" kadar geri alıyoruz...

üff!
çok hastalıklı bişey bu içimdeki huzursuzluk...

hep unuttuğum bişerler varmış gibi...
söyleyeceği lafı, soracağı soruyu unutmuş gibi,
verilmiş bi sözü, gidilecek biyerleri,
alınacak bir eksiği, kıymetli bi tembihi unutmuş gibi,
bi doğum gününü atlamış,
hep biyerlere yetişecekmiş,
ama hiç yetişemezmiş gibi...

her zaman "mış" gibi...

zihnimde dolanan bi kurt, bildiklerimi yiyip bitiriyormuş gibi,
ya da aslında hiç bilmemişim gibi...
hep acelem varmış, o giden son otobüsmüş, her an sular kesilecekmiş gibi...
bu söylediklerim edeceğim son sözlermiş, edilecek başka laf kalmayacakmış gibi...
tüm sözler ağzımdan kaçıvermiş gibi...

onu unutmuş,
ama daha çok unutulmuş gibi...
yeteri kadar sevememiş ve yanlışlıkla sevilmiş gibi...

yaşarmış gibi...

gibi...

Hiç yorum yok: