13 Eylül 2007 Perşembe

rew

...
onbirinci bölümün son satırlarını da okuyunca kapattı kitabı, eski bir feribot biletiydi ayraç niyetine kullandığı... her kitapta başka şey; bazen bir sinema bileti, bazen bir fatura, nadiren de bir gazete küpürü, okumaya başladığı tarihi gösteren bir kağıt...
garsonla göz göze gelmeyi bekledi, hesabı ödedikten sonra hızla ağzına attı fincanın kenarındaki kurabiyeyi, filtre kahveyi pek sevmez ama bu kurabiyeler iyi...
cadde neredeyse boştu, "herkes işinde, çalışıyor..." diye düşündü, kaçamağıyla gurur duydu. kulaklıklarını taktı, neşeli birşeyler dinlemek istedi, mandolin mesela...
onunla buluşmasına birbuçuksaat var,
yarımsaatte iskelede olur,
geriye birsaatlik bir zaman kalıyor...
sola yöneldi, bir pasaja girdi, dükkanlar, çantalar, saatler, fularlar, gömlekler, kolyeler, yüzükler, küpeler... tam çıkacakken mavi camdan, sallantılı bir küpe beğeniyor, "denemek ister misiniz?" diye soruyor satıcı kız, aslında istiyor ama "hayır" diyiveriyor, "sağolun", daha sonra o küpeyi almadığına pişman olacak...
bir kitapçıya giriyor önce, sonra bir başkasına geçiyor, ikincide ilkinkiden daha çok kalıyor...
yeteri kadar vakit geçirdi,
sabırsızlanıyor...
aslında biraz geç gitse, onu uzaktan izlemek iyi olurdu... ama vazgeçiyor, bekletmeyecek onu, vaktinde orda olacak...
...
keyifle öpecek onu, sonra söyleyeceklerini dinlemeye başlayacak, fikrini sorduğunda da konuşacak, bu sefer de kendisi anlatacak... çok sevecek onu, o bunu bilecek, ama yine de söyleyecek...
...
buluşmalarına onbeşdakika var,
iskelede şimdi,
bekliyor...
...

Hiç yorum yok: