11 Şubat 2008 Pazartesi

fame

dün yine birisi solumdan sessizce yanaşıp, elindeki not defterini uzatarak;
"bi imzanızı alabilir miyim?" diye sordu.
yüzümün yarısını kaplayan gözlüklerimi indirip, parıldayan gözlerine isteksizce baktım. sonra elindeki kalemi sabırsızlıkla salladı,
"yo hayır, o dokunuyor" dedim ve kendi kalemimi çıkarıp çantamdan, defterin a5 sayfası boyunca kıvrak bir imza attım.
"bi de öpebilir miyim?" dedi,
"biraz kırgınlığım var, öpmeseniz daha iyi" dedim ve kaçtım.
sonra bir kesekağıdı dolusu şeker aldım ve tek başıma yedim.
afferim.

Hiç yorum yok: