22 Haziran 2010 Salı

88

şey gibi..
bir şarkıyı aynı gün içinde bin kere dinledikten sonra radyoda çıkınca heyecanlanmak, günler önce ceketinin cebine sinsice koyduğun bir parayı bulmak gibi.. ya da altı hafta önce verdiğin bir sipariş geldiğinde, pakete bir-iki saniye merakla bakmak gibi..
güzel.
birden harika bir rüzgar eserken hissettiğin serinlik ya da okuduğun kitapta yazarın gedikli okurlarına çaktığı bir selamı alırken duyduğun saçma sevinç gibi..
hafif.
doymak gibi. mutluluktan ağlamak, sarhoş olmak, bir bambu koltukta kıvrılıp uyuyakalmak gibi.. mahalle savaşlarını kazanınca yenen dondurmalar gibi..
tatlı.
ne bileyim kavun, kiraz ya da mevsimin ilk inciri gibi.. deniz minareleri, kumdan kaleler, büyük bir ciddiyetle kazılan kuyular, tuz lekeleri, diz yaraları gibi.. babanın paletine iki ayağını birden sokabilmek gibi..
çocuk gibi..
eski.
düşününce..

4 yorum:

lula dedi ki...

biraz da şöyle, ona baktığında hep gördüğün o benin yer değiştirmesi gibi.

esrarengiz..

begüm dedi ki...

ilk okuduğumda, ondaki "ben" değişiyormuş gibi anladım..
o da olurmuş..

lula dedi ki...

sanatım çok boyutludur begüm. =))))

begüm dedi ki...

hayranıyım.. :)