18 Aralık 2006 Pazartesi

(sadece)sarı

hani yapraklar güneşte kızarır ya, bööle uçlarından gövdeye doğru… arada yeşille kırmızının usul usul birbirine karıştığı bi hat vardır… işte o hatta, pencereleri anayola bakan, “nohut oda bakla sofa” bi evim var, “mutluyum” diyebilecek kadar sık mutlu olduğumu hissettiğim…
ama ne zaman evimden çıkıp insan içine karışmaya kalksam, bi rüzgar esiyor, dengem bozuluyor… bi yeşile doğru savruluyorum, bi kırmızıya… minik ayaklarımın üzerinde dengede durmaya çalışırken çok yoruluyorum, rüzgar biraz hafifleyince tırıs tırıs evime dönüyorum, kendime bol tarçınlı bi sahlep yapıp (bazen adaçayı) pencereden dışarıyı izlemeye başlıyorum, ödevini yapmamış cezalı çocuklar gibi…
en azından deniyorum…

2 yorum:

arthurdent dedi ki...

baharı bekle

FDZ dedi ki...

Daha büyük ve ağır ayakkabılar tavsiye ediyorum...

It's all about babet...all bout the dımdım dırırım dım